Puan ya da puanlar alamıyorsanız şayet; iyi futbolunuza boşuna ilgi beklemeyin. Ne var ki futbol skor oyunudur. Kötü futbolunuzu da dert etmeyin. Lakin üçpuan ; olumsuzluk adına ne varsa üzerini örten ipek şal gibidir. Narkoz etkisiyle koca haftayı geçirmenizi dahi sağlayabilir.
Sarıyer maçı sonrası bir kez daha tartışmaya açılan Taner Taşkın konusuna İsmail Uyanık noktayı koydu ve beklendiği gibi teknik heyetinin arkasında durdu. Ne dedi; ‘Dere geçerken at değiştirilmez sözünden hareket edeceğiz’. Kulübün bir numarası ve tek yetkili isminin aldığı karar için ‘vardır elbet bir bildiği’ demekten başka çare yok…
Ancak yine de insan düşünmeden edemiyor. Mesela, Uyanık Taşkın’a; ‘Kardeşim her açıklamanda ligin en iyi kadrosu bizde diyorsun. Madem en iyi kadro bizde, neden en iyi puanına sahip değiliz’ diye bir soru yöneltti mi? Veya ligin kaçıncı haftasına geldik, takım ne zaman mehter takımı havasından çıkıp istikrar yakalayacak gibi…
Bu satırlar 2 farklı galip geldiğimiz haftada çekilir mi demeyin. Biliyoruz ki büyük emekler verilerek ve özveride bulunularak Samsunspor buralara getirildi. 'Verilen emeğin karşılığı daha fazlasını hak ediyor' diye düşünmek fazla lüks olmasa gerek.
Neyse biz maça dönelim... Kritik sonuçların alındığı haftada mutlak galibiyet beklediğimiz bir karşılaşmaydı. Ancak ilk 45 dakika, düşündüğünü sahaya yansıtan rakip Hacettepespor oldu. Gol yememek üzerine kurgulanmış oyun anlayışının ürünü,alan savunması ve adam paylaşımı konusunda başarılıydılar. Y.Samsunspor adınaysa birbirinin kopyası atak olgunlaştırma girişimlerini izledik. Bolca paralel pas yaptık. Rakip savunmada açık aradık. Dikine oynamayı becerdiğimizde ise rakip kalede tehlike yarattık.
16.dakikada 'İ.Kubilay Yavuz'un direkte patlayan topu biraz kendimize getirir' diye düşünsek de beklentimiz karşılık bulmadı. Rakip Hacettepespor 30.dakikadan sonra kalemizi düşünmeye başladı. Bu da bize hızlı hücum şansı verdi. Ne var ki istediğimiz golü bulamadık.
Rakip gol bulma düşüncesiyle oyuna başlayınca ikinci yarı başında tempo vardı. Ne var ki ilk yarıdaki görüntüsüne dönmesi uzun sürmedi. Her iki takımda maça başladıkları oyun anlayışı ve disipline dönünce, kısır döngü tekrar sahne aldı. Kilidi açmak yine İ.Kubilay Yavuz'a düştü. 69.dakikada hem direği hemde kaleciyi geçmeyi başardı. Golün geldiği dakika zamanlama açısından mükemmeldi. Lakin bizim adımıza panik dakikaları pek de uzak sayılmazdı. Maçın skorunu ilan etmek suskun golcümüzErhan Şentürk'e kaldı.
Birbirinden zorlu karşlaşmalar bizi bekliyor. Haftayı kayıpsız geçmemiz moral oldu.
Sarıyer maçı sonrası bir kez daha tartışmaya açılan Taner Taşkın konusuna İsmail Uyanık noktayı koydu ve beklendiği gibi teknik heyetinin arkasında durdu. Ne dedi; ‘Dere geçerken at değiştirilmez sözünden hareket edeceğiz’. Kulübün bir numarası ve tek yetkili isminin aldığı karar için ‘vardır elbet bir bildiği’ demekten başka çare yok…
Ancak yine de insan düşünmeden edemiyor. Mesela, Uyanık Taşkın’a; ‘Kardeşim her açıklamanda ligin en iyi kadrosu bizde diyorsun. Madem en iyi kadro bizde, neden en iyi puanına sahip değiliz’ diye bir soru yöneltti mi? Veya ligin kaçıncı haftasına geldik, takım ne zaman mehter takımı havasından çıkıp istikrar yakalayacak gibi…
Bu satırlar 2 farklı galip geldiğimiz haftada çekilir mi demeyin. Biliyoruz ki büyük emekler verilerek ve özveride bulunularak Samsunspor buralara getirildi. 'Verilen emeğin karşılığı daha fazlasını hak ediyor' diye düşünmek fazla lüks olmasa gerek.
Neyse biz maça dönelim... Kritik sonuçların alındığı haftada mutlak galibiyet beklediğimiz bir karşılaşmaydı. Ancak ilk 45 dakika, düşündüğünü sahaya yansıtan rakip Hacettepespor oldu. Gol yememek üzerine kurgulanmış oyun anlayışının ürünü,alan savunması ve adam paylaşımı konusunda başarılıydılar. Y.Samsunspor adınaysa birbirinin kopyası atak olgunlaştırma girişimlerini izledik. Bolca paralel pas yaptık. Rakip savunmada açık aradık. Dikine oynamayı becerdiğimizde ise rakip kalede tehlike yarattık.
16.dakikada 'İ.Kubilay Yavuz'un direkte patlayan topu biraz kendimize getirir' diye düşünsek de beklentimiz karşılık bulmadı. Rakip Hacettepespor 30.dakikadan sonra kalemizi düşünmeye başladı. Bu da bize hızlı hücum şansı verdi. Ne var ki istediğimiz golü bulamadık.
Rakip gol bulma düşüncesiyle oyuna başlayınca ikinci yarı başında tempo vardı. Ne var ki ilk yarıdaki görüntüsüne dönmesi uzun sürmedi. Her iki takımda maça başladıkları oyun anlayışı ve disipline dönünce, kısır döngü tekrar sahne aldı. Kilidi açmak yine İ.Kubilay Yavuz'a düştü. 69.dakikada hem direği hemde kaleciyi geçmeyi başardı. Golün geldiği dakika zamanlama açısından mükemmeldi. Lakin bizim adımıza panik dakikaları pek de uzak sayılmazdı. Maçın skorunu ilan etmek suskun golcümüzErhan Şentürk'e kaldı.
Birbirinden zorlu karşlaşmalar bizi bekliyor. Haftayı kayıpsız geçmemiz moral oldu.