Biri dışarıda oynadığımız iki karşılaşmadan dört puan çıkarttık. Neresinden bakarsanız bakın bu iyi bir başlangıç sayılır. Gümüşhanespor maçının son dakikalarında gardımız düşmeseydi. 'Lige çok iyi bir başlangıç yaptık' cümlesi söylememizin önünde ise kimse duramazdı. Puan cetvelindeki durum fena olmasa da, oynadığımız futbolun bizleri mutlu ettiği söylenemez.Bizim bilmediğimiz bir lig olduğundan olsa gerek oynadığımız futbol (!) konusunda henüz bir fikre sahip olamadık. Tabiki de eksik ve hata bizlerin.Bugüne kadar hep üst liglerle ilgilendik!
Geçen sezon vakit buldukça Altay'ın maçlarını izlemeye çalıştım. Altay'da ikinci ligdeydi ama nedense (!) futbol anlamında birçok karşılaşmayı doyurucu buldum.'Taner hoca iyisini bilir.' diyeceğim demesine de hoca 2. Ligi anlatırken, ligin Mars'ta falan oynandığını sanıyorum ya oda denge bozuyor.
Neyse biz maça gelelim... Samsunspor, Sancaktepe Belediyespor'un hangi gezegen oyun anlayışında olduğunu çözmeye çalışırken çok erken topu kalesinde gördü. Golün dakikası erken olunca da hesaplar şaştı. Nedense sadece şaşan bizim hesaplardı! Lakin Samsunspor 45 dakikaya ancak dört dakikalık pozitif oyun sığdırabildi. 17 ve 21. Dakikalar arasında 'lay lay lom'dan uzak bir görüntü verdi.
İkinci yarıda durum daha içler acısıydı. Öyle ki ikinci golden sonra dakikalar adeta eziyete dönüştü. Rakibin ikinci yarıda 'Çanakkale geçilmez, sallan dolan, yat yuvarlan' oyun anlayışında olmasını bekliyordum. Keşke öyle olsaydı. Ama olmadı... Samsunspor'un kenar yönetimi dahil 'ne yaptığını bilen' bir ismine karşılık, rakibin tamamı ne yaptığını biliyordu. Hak ettikleri bir galibiyet aldılar.
Uzun lafın kısası dostlar bir kez daha tecrübe ettik ki; lafla peynir gemisi yürümüyormuş. 'El yumruğunu yemeyen kendininkini balyoz sanırmış'ya meydanı boş sanıp atıp tutmayla maç kazanılamıyormuş.
Geçen sezon vakit buldukça Altay'ın maçlarını izlemeye çalıştım. Altay'da ikinci ligdeydi ama nedense (!) futbol anlamında birçok karşılaşmayı doyurucu buldum.'Taner hoca iyisini bilir.' diyeceğim demesine de hoca 2. Ligi anlatırken, ligin Mars'ta falan oynandığını sanıyorum ya oda denge bozuyor.
Neyse biz maça gelelim... Samsunspor, Sancaktepe Belediyespor'un hangi gezegen oyun anlayışında olduğunu çözmeye çalışırken çok erken topu kalesinde gördü. Golün dakikası erken olunca da hesaplar şaştı. Nedense sadece şaşan bizim hesaplardı! Lakin Samsunspor 45 dakikaya ancak dört dakikalık pozitif oyun sığdırabildi. 17 ve 21. Dakikalar arasında 'lay lay lom'dan uzak bir görüntü verdi.
İkinci yarıda durum daha içler acısıydı. Öyle ki ikinci golden sonra dakikalar adeta eziyete dönüştü. Rakibin ikinci yarıda 'Çanakkale geçilmez, sallan dolan, yat yuvarlan' oyun anlayışında olmasını bekliyordum. Keşke öyle olsaydı. Ama olmadı... Samsunspor'un kenar yönetimi dahil 'ne yaptığını bilen' bir ismine karşılık, rakibin tamamı ne yaptığını biliyordu. Hak ettikleri bir galibiyet aldılar.
Uzun lafın kısası dostlar bir kez daha tecrübe ettik ki; lafla peynir gemisi yürümüyormuş. 'El yumruğunu yemeyen kendininkini balyoz sanırmış'ya meydanı boş sanıp atıp tutmayla maç kazanılamıyormuş.