Samsun Haberleri - Türkiye Sakatlar Derneği Samsun Şube Başkanı Hayriye Hakyemezoğlu düzenlediği basın toplantısı ile 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ve yaklaşan yerel seçimler öncesi sorunlarını ve isteklerini anlattı.
Türkiye Sakatlar Derneği Samsun Şubesi dernek binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan başkan Hayriye Hakyemezoğlu, “Özellikle özel halk otobüslerinde engelli rampası yok. Engelli rampası olan belediye otobüsleri de zaman kaybetmemek için duraklarda engelli gördükleri zaman durmuyorlar. Samsun merkezinde engellilerin kullanacağı bir tuvalet yok. Bina girişleri engelliler için uygun değil. Samsunspor’un maçına gittim. Yeni stat olmasına rağmen yardım almadan tribüne çıkamadım. Engellilerin sorunlarına daha çok dikkat çekmek için belediye meclisinde yer almak istiyoruz. Samsun’da 180 bin engelli vatandaş var. Sadece seçim zamanları hatırlanmak istemiyoruz” dedi.
Türkiye Sakatlar Derneği Samsun Şube Başkanı Hayriye Hakyemezoğlu’nun açıklamasının tamamı şu şekilde:
KENTSEL YAŞAMDA ENGELLİLER İNSANCA ÖZGÜRCE YAŞAM HAKLARI VE YEREL YÖNETİMLERDEN BEKLENTİLERİMİZ
İnsan hak ve özgürlüklerinin temelinde eşitlik, özgürlük ve katılım olgusu yer almaktadır.Kentleri temel insan hak ve özgürlükleri,demokrasibağlamında değerlendirdiğimiz de,insanlar arasında ayrımcılık yaratılmaksızın,herkesin ‘kent yaşamından eşit olarak yararlanması gerektiği sonucuna ulaşılır.
Oysa yaşam hiç de bu şekilde değildir, hemen her düzeyde gizli veya açık bir ayrımcılık kendisini ortaya koymaktadır.
Bu kısıtlamaların, ayrımcılığın önde gelen mağdurları, zarar görenleri, eşitsizleri ise en genel tanımıyla "engellilerdir.
Engellilik yalnızca organları eksik veya yetersiz olanlarla sınırlı değildir; yaşlıları, sürekli hastalıkları olanları da kapsamaktadır.
Kent yaşamının "kolaylıklarından en fazla yararlanması gereken kesimler; engelliler ve yaşlılar tam aksine kent yaşamının "kısıtladığı” koşullara hapsedilmektedir.
Yerel yönetimlerin engellilere yönelik görevleri
5393 sayılı Belediyeler Yasasına göre belediye; "Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki İhtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, İdarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisidir.
Yerel yönetimlerle İlgili yasalarda ilk özel idaresine, belediyelere oldukça geniş bir alanda görev ve sorumluluk verilmektedir.
Bu görevleri birkaç başlık altında toparlamak mümkündür;
1-Kentsel alt yapıyı oluşturan İmar, su, kanalizasyon, ulaşım sistemi,
2-Temizlik, çevre sağlığı, itfaiye, defin İşlemleri gibi hizmetler,
3-Okul öncesi eğitim, mesleki eğitim, ekonomik, sosyal ve kültürel hizmetler,
4-Sağlık, doğal ve tarihsel dokunun korunması gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır.
Yerel yönetimler doğumdan ölüme kadar "hemşerilerine hemen her konuda hizmet vermekle yükümlüdür.
İl özel idareleriyle birlikte ele alındığında yerel yönetimler, özellikle son yıllarda yapılan düzenlemelerle engelliler açısından bazı görevler üstlenmişlerdir.
Bu görevler bireysel anlamda engellilere yönelik olmasının yanı sıra engelli örgütlerini de kapsayacak niteliktedir.
İl özel idaresi ve belediyeler yasalarını incelediğimizde bütün hizmetlerin verilmesinde engelliler ve yaşlıların durumuna uygun yöntemlerin uygulanması istenmektedir. (5393 sayılı Belediyeler Yasası Md. 14 ve 5302 il özel İdaresi Yasası Md. 6)
Bunun dışında il özel idaresi ve belediyelerin engellilere yapacak hizmet ve yardımlara gider kalemleri arasında yer verilmiştir. (5393 sayılı Belediyeler Yasası Md. 60 ve 5302 İl Özel İdaresi Yasası Md. 43)
Belediye başkanları engellilere yönelik hizmetleri yürütmek ve engelliler için merkezler kurmakla görevli kılınmıştır. (5393 sayılı Belediyeler Yasası Md. 38)
Yukarıda belirtmiş olduğumuz gibi Büyükşehir Belediyesi Yasası bu görev ve sorumlulukları daha genişletmektedir.
Yasa büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında "yaşlılar, özürlüler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik sosyal ve kültürel hizmetler sunmayı sayarak, belediyeler yasasındaki görevleri pekiştirmektedir. (5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası Md. 7)
Yine aynı yasada büyükşehir belediye başkanlarının görevlerinden biri de engellilere verilecek hizmetlere destek vermek olarak sayılmıştır. (5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası Md. 18)
Kentlerimizde engellilerin yaşamı
Üzerinde yaşadığımız topraklar insanlık tarihinde kenti, kentleşmeyi en üst düzeyde yaşamış ve yaşama geçirmiş uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır.
Bu değerli mirası geliştirmek yerine hızla tüketen bir anlayışın egemen olması, bugün yaşanan birçok sorunun da kaynağını oluşturmaktadır.
Engellilerin kent yaşamından "eşit” yararlanabilmesi için teknik düzeyde kurallar belirlenmiştir. Ülkemizde de bunların ölçüleri saptanmış, standartları yani en alt düzeyleri oluşturulmuştur.
İmar Yasası'nın Ek l.Maddesi; fiziki çevrenin engelliler için ulaşılabilir ve yaşanılabilir kılınması için, imar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda, Türk Standartları Enstitüsü'nün ilgili standartlarına uyulması zorunludur demektedir.
Türk Standartları Enstitüsü, yapıların iç ve dış düzenlemelerinde, yollarda uygulanması gereken ölçüleri belirlemiş ve bunları da yayınlamıştır.
Ancak bu standartlar uygulanmadığı gibi bunları denetlemekle yükümlü yerel ve merkezi yönetimler de görevlerini yerine getirmeyerek kentlerin kuralsız ve sağlıksız bir biçim almasına katkı vermişlerdir.
Dolayısıyla engelliler; özellikle ortopedik ve görme engelliler, yaşlılar konutlardan yollara, ulaşım araçlarından ortak kullanım alanlarına varıncaya kadar kentlerin içinde kendi başlarına hareket edebilme ve yaşayabilme olanağından yoksun bırakılmaktadır.
Bizleri kuşatan fiziki engeller;
Konutlarımız, binalarımız standartlara uygun yapılmamakta, proje aşamasından başlayarak tamamlanıncaya kadar kurallara uygun denetlenmemektedir.
Kapılar, koridorlar, odalar, mutfaklar, banyolar engelliler ve yaşlıların yaşamlarını kolaylıkla sürdürmelerine olanak tanıyacak biçimde tasarlanmadığı ve yapılmadığı için kullanım yönünden sıkıntılara neden olmaktadır.
Engelliler oturduğu konutun kapısından çıktığı andan itibaren merdivenler, asansörler ikinci grup engelleri oluşturmaktadır. Merdivenlerin yükseklik ve genişlikleri, küpeşteleri, asansör kapıları ve düğmeleri her biri başlı başına birer sorundur.
Merdiven olan her yer engellileri kısıtlamakta, geçişini önlemektedir. Tekerlekli sandalye kullananlar için gerekli olan rampalar ya hiç yapılmamakta, yapılanlar da "göstermelik” kalmaktadır. Birçoğu kullanılamayacak kadar dik veya dardır.
Kaldırımlar, yollar bu engelleri daha da aşılmaz hale getirmektedir. Kaldırımlar üzerinde ağaçlar, tabelalar, park etmiş araçlar, ticari işletmeler tarafından işgal edilen alanlar tekerlekli sandalye, koltuk değneği kullanan, göremeyen engellilerin geçişini önlemektedir.
Toplu taşıma araçları engellilerin yararlanabileceği gibi değildir, sınırlı sayıdaki örnek, genel durumu değiştirmemektedir. Toplu taşıma araçlarıyla birlikte bunların durakları, istasyonlar, havalimanları, iskeleler engelliler açısından tuzak niteliğindedir.
Fiziki engellerin dışında keyfi uygulamalar da eklenince engellilerin ulaşım hakkı fiilen ortadan kaldırılmaktadır.
Binalar, yollar ve ulaşım araçlarının yarattığı engeller nedeniyle kentler engelliler için yaşanabilen alanlar olmaktan uzaktır.
Engelsiz ve erişilebilir bir kent yaşamı için...
Engelliler Anayasa'da, usulüne uygun olarak kabul edilmiş uluslararası sözleşmelerde belirtilen en temel haklarını kullanmaktan yoksundur.
Anayasa, devlete vatandaşlarımızın temel haklarından yararlanmaları için gerekli önlemleri alması görevini vermiştir.
Oysa yaşadığımız kentlerle ilgili karşılaştığımız her sorun, bu temel Anayasa hükmüne uyulmadığını çok belirgin biçimde ortaya koymaktadır.
Kısa başlıklarla beklentilerimiz;
? Konutların dış ve iç tasarımında "uyarlanabilir ve tam erişilebilir konut” kavramından hareket edilmeli, çalışma alanları ergonomik yönden engellilerin de kullanabileceği biçimde düzenlenmelidir. Bu konu yerel yönetimlerin denetimlerinde ve İzinlerinde öncelikli maddeler olarak yer almalıdır.
? Eğitim, sağlık, hukuk hizmetlerinden yararlanabilmek için bina girişleri, katlar arasında ulaşım, koridorlar, kapılar vb. gibi iç düzenlemelerde engellilerin, yaşlıların kullanım ve erişimine dikkat edilmelidir.
? Tiyatro, konser, sergi ve sinema salonları gibi kültürel ve sosyal yaşamda önemli yer tutan, alış veriş merkezleri gibi günlük yaşamdaki ihtiyaçların karşılandığı ortak kullanım alanlarında engellilerin ulaşım ve erişimine uygun düzenlemeler hızla sağlanmalıdır.
? Toplu taşıma sistemine ağırlık verilmeli ve bunlardan yararlanabilmenin asgari koşulları oluşturulmalıdır. Toplu taşıma araçları engellilerin kolaylıkla kullanabileceği biçimde biçimlendirilmeli, engelliler bu araçlardan ücretsiz yararlanabilmelidir.
? Duraklar, istasyonlar, iskeleler ve bunlardan araçlara biniş inişler için gerekli donanım ve önlem alınmalıdır.
? Şehir içi ulaşımda sinyalizasyon sistemleri, sesli uyarıcılarla desteklenmeli, geçitler uygun hale getirilmelidir.
? Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü tarafından konulan kriterler açısından da sağlıklı bir kent haline gelebilmek için temiz, güvenli, yüksek kalitede fiziksel çevre oluşturulmalı; herkesin temel ihtiyaçları karşılanmalı, herkes tarafından ulaşılabilen ve ) yeterli düzeyde halk sağlığı ve bakım hizmeti verilmelidir.
? Yerel yönetimler, meslek birlikleri ve engelli örgütleriyle ortak platformlar oluşturularak, düzenlemelerin yaşama geçirilmesi ve uygunluğunun denetlenmesi sağlanmalıdır. Belediye Yasasında yer alan Kent Konseyleri katılımcılık yönünden uygulamaya konulmalı ve bu Konseylerin görüşleri, kararlarda etkili olmalıdır.
? Kent yaşamının düzenlenmesinde, kent içi yapılaşmada, ortak alanların kuruluşunda engellilerin de görüşlerinin alınmasına özen gösterilmelidir.
? Engellilerin yerel yönetimlerin karar organlarında temsiline olanak sağlanmalı, siyasi partiler engellilerin belediye meclisinde, il genel meclisinde temsili için kota dâhil uygun yol ve yöntemler uygulamalıdır.
? Evde bakım hizmetleri, engellilerin ulaşımının sağlanması gibi konularda ek önlemler, yöntemler ve araçlar geliştirilmelidir.
Sonuç olarak; engelliler herkesin eşit olarak yararlanması gereken eğitim, sağlık, çalışma ve demokratik haklarını normal vatandaşlar gibi kullanan,hayatla iç içe olan birer birey olabilme imkanları daha fazlasıyla verilmelidir..İlimizde TSD(Türkiye Sakatlar Derneği) Büyükşehir ulaşım daire Başkanlığı sorunlarımızı dile getirip çözüme ulaştıran Sayın Kadir Gürkan’a ve ekibine Derneğimiz adına teşekkür ediyor.Özel otobüsler ve diğer toplu taşıma araçlarına da engellilerin kullanımını kolaylaştıracak asansörlerin yapılması en büyük beklentilerimiz arasında.İnanıyoruz ki siz basın mensuplarının çıktığımız bu zorlu yolda bizlerin sesi olacağınıza inancımız sonsuz.
? Kamu hizmetlerinin verildiği alanlarda, engellileri de dikkate alan düzenlemeler yapılmalı, özellikle evlerinden çıkamayan engellilere yönelik hizmetler çeşitlendirilmelidir.
Türkiye Sakatlar Derneği Samsun Şubesi dernek binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan başkan Hayriye Hakyemezoğlu, “Özellikle özel halk otobüslerinde engelli rampası yok. Engelli rampası olan belediye otobüsleri de zaman kaybetmemek için duraklarda engelli gördükleri zaman durmuyorlar. Samsun merkezinde engellilerin kullanacağı bir tuvalet yok. Bina girişleri engelliler için uygun değil. Samsunspor’un maçına gittim. Yeni stat olmasına rağmen yardım almadan tribüne çıkamadım. Engellilerin sorunlarına daha çok dikkat çekmek için belediye meclisinde yer almak istiyoruz. Samsun’da 180 bin engelli vatandaş var. Sadece seçim zamanları hatırlanmak istemiyoruz” dedi.
Türkiye Sakatlar Derneği Samsun Şube Başkanı Hayriye Hakyemezoğlu’nun açıklamasının tamamı şu şekilde:
KENTSEL YAŞAMDA ENGELLİLER İNSANCA ÖZGÜRCE YAŞAM HAKLARI VE YEREL YÖNETİMLERDEN BEKLENTİLERİMİZ
İnsan hak ve özgürlüklerinin temelinde eşitlik, özgürlük ve katılım olgusu yer almaktadır.Kentleri temel insan hak ve özgürlükleri,demokrasibağlamında değerlendirdiğimiz de,insanlar arasında ayrımcılık yaratılmaksızın,herkesin ‘kent yaşamından eşit olarak yararlanması gerektiği sonucuna ulaşılır.
Oysa yaşam hiç de bu şekilde değildir, hemen her düzeyde gizli veya açık bir ayrımcılık kendisini ortaya koymaktadır.
Bu kısıtlamaların, ayrımcılığın önde gelen mağdurları, zarar görenleri, eşitsizleri ise en genel tanımıyla "engellilerdir.
Engellilik yalnızca organları eksik veya yetersiz olanlarla sınırlı değildir; yaşlıları, sürekli hastalıkları olanları da kapsamaktadır.
Kent yaşamının "kolaylıklarından en fazla yararlanması gereken kesimler; engelliler ve yaşlılar tam aksine kent yaşamının "kısıtladığı” koşullara hapsedilmektedir.
Yerel yönetimlerin engellilere yönelik görevleri
5393 sayılı Belediyeler Yasasına göre belediye; "Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki İhtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, İdarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisidir.
Yerel yönetimlerle İlgili yasalarda ilk özel idaresine, belediyelere oldukça geniş bir alanda görev ve sorumluluk verilmektedir.
Bu görevleri birkaç başlık altında toparlamak mümkündür;
1-Kentsel alt yapıyı oluşturan İmar, su, kanalizasyon, ulaşım sistemi,
2-Temizlik, çevre sağlığı, itfaiye, defin İşlemleri gibi hizmetler,
3-Okul öncesi eğitim, mesleki eğitim, ekonomik, sosyal ve kültürel hizmetler,
4-Sağlık, doğal ve tarihsel dokunun korunması gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır.
Yerel yönetimler doğumdan ölüme kadar "hemşerilerine hemen her konuda hizmet vermekle yükümlüdür.
İl özel idareleriyle birlikte ele alındığında yerel yönetimler, özellikle son yıllarda yapılan düzenlemelerle engelliler açısından bazı görevler üstlenmişlerdir.
Bu görevler bireysel anlamda engellilere yönelik olmasının yanı sıra engelli örgütlerini de kapsayacak niteliktedir.
İl özel idaresi ve belediyeler yasalarını incelediğimizde bütün hizmetlerin verilmesinde engelliler ve yaşlıların durumuna uygun yöntemlerin uygulanması istenmektedir. (5393 sayılı Belediyeler Yasası Md. 14 ve 5302 il özel İdaresi Yasası Md. 6)
Bunun dışında il özel idaresi ve belediyelerin engellilere yapacak hizmet ve yardımlara gider kalemleri arasında yer verilmiştir. (5393 sayılı Belediyeler Yasası Md. 60 ve 5302 İl Özel İdaresi Yasası Md. 43)
Belediye başkanları engellilere yönelik hizmetleri yürütmek ve engelliler için merkezler kurmakla görevli kılınmıştır. (5393 sayılı Belediyeler Yasası Md. 38)
Yukarıda belirtmiş olduğumuz gibi Büyükşehir Belediyesi Yasası bu görev ve sorumlulukları daha genişletmektedir.
Yasa büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında "yaşlılar, özürlüler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik sosyal ve kültürel hizmetler sunmayı sayarak, belediyeler yasasındaki görevleri pekiştirmektedir. (5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası Md. 7)
Yine aynı yasada büyükşehir belediye başkanlarının görevlerinden biri de engellilere verilecek hizmetlere destek vermek olarak sayılmıştır. (5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası Md. 18)
Kentlerimizde engellilerin yaşamı
Üzerinde yaşadığımız topraklar insanlık tarihinde kenti, kentleşmeyi en üst düzeyde yaşamış ve yaşama geçirmiş uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır.
Bu değerli mirası geliştirmek yerine hızla tüketen bir anlayışın egemen olması, bugün yaşanan birçok sorunun da kaynağını oluşturmaktadır.
Engellilerin kent yaşamından "eşit” yararlanabilmesi için teknik düzeyde kurallar belirlenmiştir. Ülkemizde de bunların ölçüleri saptanmış, standartları yani en alt düzeyleri oluşturulmuştur.
İmar Yasası'nın Ek l.Maddesi; fiziki çevrenin engelliler için ulaşılabilir ve yaşanılabilir kılınması için, imar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda, Türk Standartları Enstitüsü'nün ilgili standartlarına uyulması zorunludur demektedir.
Türk Standartları Enstitüsü, yapıların iç ve dış düzenlemelerinde, yollarda uygulanması gereken ölçüleri belirlemiş ve bunları da yayınlamıştır.
Ancak bu standartlar uygulanmadığı gibi bunları denetlemekle yükümlü yerel ve merkezi yönetimler de görevlerini yerine getirmeyerek kentlerin kuralsız ve sağlıksız bir biçim almasına katkı vermişlerdir.
Dolayısıyla engelliler; özellikle ortopedik ve görme engelliler, yaşlılar konutlardan yollara, ulaşım araçlarından ortak kullanım alanlarına varıncaya kadar kentlerin içinde kendi başlarına hareket edebilme ve yaşayabilme olanağından yoksun bırakılmaktadır.
Bizleri kuşatan fiziki engeller;
Konutlarımız, binalarımız standartlara uygun yapılmamakta, proje aşamasından başlayarak tamamlanıncaya kadar kurallara uygun denetlenmemektedir.
Kapılar, koridorlar, odalar, mutfaklar, banyolar engelliler ve yaşlıların yaşamlarını kolaylıkla sürdürmelerine olanak tanıyacak biçimde tasarlanmadığı ve yapılmadığı için kullanım yönünden sıkıntılara neden olmaktadır.
Engelliler oturduğu konutun kapısından çıktığı andan itibaren merdivenler, asansörler ikinci grup engelleri oluşturmaktadır. Merdivenlerin yükseklik ve genişlikleri, küpeşteleri, asansör kapıları ve düğmeleri her biri başlı başına birer sorundur.
Merdiven olan her yer engellileri kısıtlamakta, geçişini önlemektedir. Tekerlekli sandalye kullananlar için gerekli olan rampalar ya hiç yapılmamakta, yapılanlar da "göstermelik” kalmaktadır. Birçoğu kullanılamayacak kadar dik veya dardır.
Kaldırımlar, yollar bu engelleri daha da aşılmaz hale getirmektedir. Kaldırımlar üzerinde ağaçlar, tabelalar, park etmiş araçlar, ticari işletmeler tarafından işgal edilen alanlar tekerlekli sandalye, koltuk değneği kullanan, göremeyen engellilerin geçişini önlemektedir.
Toplu taşıma araçları engellilerin yararlanabileceği gibi değildir, sınırlı sayıdaki örnek, genel durumu değiştirmemektedir. Toplu taşıma araçlarıyla birlikte bunların durakları, istasyonlar, havalimanları, iskeleler engelliler açısından tuzak niteliğindedir.
Fiziki engellerin dışında keyfi uygulamalar da eklenince engellilerin ulaşım hakkı fiilen ortadan kaldırılmaktadır.
Binalar, yollar ve ulaşım araçlarının yarattığı engeller nedeniyle kentler engelliler için yaşanabilen alanlar olmaktan uzaktır.
Engelsiz ve erişilebilir bir kent yaşamı için...
Engelliler Anayasa'da, usulüne uygun olarak kabul edilmiş uluslararası sözleşmelerde belirtilen en temel haklarını kullanmaktan yoksundur.
Anayasa, devlete vatandaşlarımızın temel haklarından yararlanmaları için gerekli önlemleri alması görevini vermiştir.
Oysa yaşadığımız kentlerle ilgili karşılaştığımız her sorun, bu temel Anayasa hükmüne uyulmadığını çok belirgin biçimde ortaya koymaktadır.
Kısa başlıklarla beklentilerimiz;
? Konutların dış ve iç tasarımında "uyarlanabilir ve tam erişilebilir konut” kavramından hareket edilmeli, çalışma alanları ergonomik yönden engellilerin de kullanabileceği biçimde düzenlenmelidir. Bu konu yerel yönetimlerin denetimlerinde ve İzinlerinde öncelikli maddeler olarak yer almalıdır.
? Eğitim, sağlık, hukuk hizmetlerinden yararlanabilmek için bina girişleri, katlar arasında ulaşım, koridorlar, kapılar vb. gibi iç düzenlemelerde engellilerin, yaşlıların kullanım ve erişimine dikkat edilmelidir.
? Tiyatro, konser, sergi ve sinema salonları gibi kültürel ve sosyal yaşamda önemli yer tutan, alış veriş merkezleri gibi günlük yaşamdaki ihtiyaçların karşılandığı ortak kullanım alanlarında engellilerin ulaşım ve erişimine uygun düzenlemeler hızla sağlanmalıdır.
? Toplu taşıma sistemine ağırlık verilmeli ve bunlardan yararlanabilmenin asgari koşulları oluşturulmalıdır. Toplu taşıma araçları engellilerin kolaylıkla kullanabileceği biçimde biçimlendirilmeli, engelliler bu araçlardan ücretsiz yararlanabilmelidir.
? Duraklar, istasyonlar, iskeleler ve bunlardan araçlara biniş inişler için gerekli donanım ve önlem alınmalıdır.
? Şehir içi ulaşımda sinyalizasyon sistemleri, sesli uyarıcılarla desteklenmeli, geçitler uygun hale getirilmelidir.
? Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü tarafından konulan kriterler açısından da sağlıklı bir kent haline gelebilmek için temiz, güvenli, yüksek kalitede fiziksel çevre oluşturulmalı; herkesin temel ihtiyaçları karşılanmalı, herkes tarafından ulaşılabilen ve ) yeterli düzeyde halk sağlığı ve bakım hizmeti verilmelidir.
? Yerel yönetimler, meslek birlikleri ve engelli örgütleriyle ortak platformlar oluşturularak, düzenlemelerin yaşama geçirilmesi ve uygunluğunun denetlenmesi sağlanmalıdır. Belediye Yasasında yer alan Kent Konseyleri katılımcılık yönünden uygulamaya konulmalı ve bu Konseylerin görüşleri, kararlarda etkili olmalıdır.
? Kent yaşamının düzenlenmesinde, kent içi yapılaşmada, ortak alanların kuruluşunda engellilerin de görüşlerinin alınmasına özen gösterilmelidir.
? Engellilerin yerel yönetimlerin karar organlarında temsiline olanak sağlanmalı, siyasi partiler engellilerin belediye meclisinde, il genel meclisinde temsili için kota dâhil uygun yol ve yöntemler uygulamalıdır.
? Evde bakım hizmetleri, engellilerin ulaşımının sağlanması gibi konularda ek önlemler, yöntemler ve araçlar geliştirilmelidir.
Sonuç olarak; engelliler herkesin eşit olarak yararlanması gereken eğitim, sağlık, çalışma ve demokratik haklarını normal vatandaşlar gibi kullanan,hayatla iç içe olan birer birey olabilme imkanları daha fazlasıyla verilmelidir..İlimizde TSD(Türkiye Sakatlar Derneği) Büyükşehir ulaşım daire Başkanlığı sorunlarımızı dile getirip çözüme ulaştıran Sayın Kadir Gürkan’a ve ekibine Derneğimiz adına teşekkür ediyor.Özel otobüsler ve diğer toplu taşıma araçlarına da engellilerin kullanımını kolaylaştıracak asansörlerin yapılması en büyük beklentilerimiz arasında.İnanıyoruz ki siz basın mensuplarının çıktığımız bu zorlu yolda bizlerin sesi olacağınıza inancımız sonsuz.
? Kamu hizmetlerinin verildiği alanlarda, engellileri de dikkate alan düzenlemeler yapılmalı, özellikle evlerinden çıkamayan engellilere yönelik hizmetler çeşitlendirilmelidir.